“Güney ve Doğu Akdeniz Ülkelerinde Önemli Bitki Alanlarını Koruma Projesi (ÖBANET)” gönüllüleri, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Avşar yerleşkesi içinde, doğal bitki örtüsü zarar görmüş bir dere kenarında iyileştirme çalışmaları yapmaya başladı.
Nehir ya da dere kenarlarında, kara ile su arasında gelişen (riparian) habitatlar ekoloji, biyolojik çeşitlilik ve doğa koruma açısından çok önemlidir. “Riparian” kelimesi, Latince nehir kıyısı anlamına gelen “ripa” kelimesinden türetilmiştir. Bu nadir habitatlar kavak, söğüt ve yalankoz gibi nemli yerlerde yetişen bitkiler ve sucul ekosistemlerde yaşayan tüm diğer canlıların besin kaynağı ve sığınağıdır. Aynı zamanda bu habitatlar, toprağı doğal olarak sabitleyip dengeler; yüzeysel kirlilik, atık, tortu ve erozyona karşı doğal filtre vazifesi görür; su kalitesini korur ve sudaki ısı değişimini sınırlar vb.
Ancak, yapılaşma ve zirai faaliyetler gibi nedenlerle büyük ölçüde zarar gören bu nadir habitatlarda, erozyon kontrolü ve yeniden bitkilendirme gibi iyileştirme ve izleme çalışmalarının yapılması gerekiyor. Dere kenarı habitatları, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem dengesine sağladığı önemli katkıları göz önüne alınarak, her ülkenin Biyolojik Çeşitlilik Eylem Planı içinde yer almalı ve mutlaka korunmalı.
Projede bu yıl dere kenarına kavak, söğüt ve yalankoz karışık toplam 50 fidan dikildi:
i)Populus euphratica (gerçek Fırat kavağı),
ii)Salix pentandra (soyurgan, defne yapraklı söğüt) ve
iii)Pterocarya fraxinifolia (yalankoz, dişbudak yapraklı kanatlı ceviz).
Gelecek yıllarda da, izleme ve Kahramanmaraş ilinde dere kenarlarında doğal olarak yetişen diğer ağaç ve çalıların fidan üretimi ve dikim çalışmalarına da devam edilecek: örneğin Alnus glutinosa subsp. glutinosa (adi kızılağaç), Salix pseudomedemii (kara söğüt), Vitex agnus-castus (hayıt), Tamarix smyrnensis (ılgın) ve Myricaria germanica (harbakotu) vb.